11 Kasım 2013 Pazartesi

İyiki Geldin...

Fazla değil uzun zaman önceydi demeyeceğim bu yüzden.Yeniydi geldiğim ortam herkes bana yabancı ben herkese yabancı.Nasıl olacak kimler karşıma çıkacak bilmeden.Çok kısa bir belirsizlik fazlası değil.Sıkılmış otururken birden kapıdan sen girdin sonra güneş geldi,sonra ay geldi,sonra gündüz geldi hayatıma diye edebiyat yapmayacğım.Çünkü gelen istisnasız en saf halinle sadece sendin.Öyle berrak,öyle saf geldin ki hayatıma sanki yürümüyordun Farid Farjad çalıyor sen yerlere değil notalara basıyordun.Tanıştık,konuştuk ve sonra büyük bir cesaretle dedim ki kardeşim olur musun? "Evet" dedin o en berrak halinle.Kardeş diyorum acılarımada kardeş olur musun? Sonra kardeş oldun,can oldun,canan oldun sanki benim doğuştan eksik yaratılmış kardeş kontenjanıma girmek için doğmuştun.Eee hikayenin devamı mı? Çocuklarıma anlatacak birçok hikaye doğdu.Hepsi güzel hepsi anlatılası aslında yaşanılası ama paylaşamam seni kimseyle benden başkasıyla bu güzel anları yaşamana tahammülüm yok anlatırım sadece :) Bu kadar iyi anlaşmamızın belkide asıl kilit noktası ikimizinde acının süzgecinden çok yakın zamanda geçmiş hatta geçiyor olması.Sevmesi kanıksanmış yaşların,sevipte mutlu olamamış en güzel örnekleriyiz belkide.Yok yok belki değil kesin öyleyiz...
Üzülme ama sakın çok üzülürsen kimse duymasın gel omzunda ağla,sonra saçlarını yele ver gökyüzü seyretsin güzelliğini.Arada düşünüyorum kardeş katli vacip olsa sana nasıl kıyardım?
Sevgili kardeşim birgün ellerin ceplerinde bana "artık gidiyorum" deme olur mu? Ben sana hiçbir zaman öyle bir replik yazmayacağım.
Kalbimin güzel kardeşi neden bilmiyor ama,
Ben çok,çok seviyor seni....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder