Bugün 18 Mart affedin bizi yeni yazıyorum işte."Neden?" demeyin ne olur o kadar boş telaşlarımız o kadar boş konuşacaklarımız olmuş ki sıra gelmemiş size.İlk önce affedin bizi sizin gibi dedelerin torunları olacak yüzümüz yok.Siz bu toprak yabancılaşmasın,ezanlar susmasın diye canınızı feda ederken biz çoktan yabancılaştık kendimize.Ezanlar susmasada duymamazlıktan gelldik ezanları.Siz bir parça ekmekle savaşırken biz ne karnımızı ne de gözümüzü doyurmayı başaramadık.
Yüzümüz yok ama...
Affedin bizi.
Kınalanıp "eğer ezanlar susacaksa dönme oğul hakkımı helal etmem" demedi annemiz bize.Bizim 17-18 yaşlarında ellerimize silahlar verilip savaştırılmadı.Bizim o yaşlarda en büyük sorunumuz ya puan tablosuydu,yada yan sınıftan bir kız.Merak etmeyin ama en güzel şekilde anarız sizi okul bahçesinde şiir okuruz birkaç tane,müdür bey günün anlamını belirten ve aslında o günden zerre kadar anlamayan bir gerizekalı(!) olduğunu gösteren bir konuşma yapar işte.Bize şiirler yazılmadı,hoş haketmedikte.Şimdi haddimiz olmasada ne olur bu sizden gelen ama size zerrre kadar benzemeyen çarklar içinde kalmış,yabancılaşmış,yozlaşmış hatta "imansızlaşmış!" torunlarını affedin.Fatihalarımızı kabul edin.
Biz çok sevdik sizi.Biz hiç görmesek bile çok özledik sizi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder